İnsanı diğer canlılardan ayıran en büyük özelliği düşünebilmesi-ymiş. Laf böyle açılınca içimden tonlarca hakaret yükseliyor.
Son günlerce sıkça izlediğim kaçık filmlerin sonunda nedense büyük bir rahatlama hissediyorum. Toplumun en güvenilir varlıklarının arasındaymışım gibi. Aklıma gelen her türlü dengesizliği sergileyebilirdim. Ardından kendimi belediye otobüsünde bulduğum zaman rüyadan uyanmışım gibi oluyor. Arkadaşıyla konuşan kişinin anlattığı şey hiçbir zaman ilgimi çekmemiştir. Yalnız takıldığım nokta genelde tüm olup biteni anlatırken yanlış yapmamak üzere kendine giydirdiği o görünmez kılıf. Tek bir gün beğenilme, iyi insan olma, hayranlık uyandırma vb. dürtülerden uzak olarak yaşasaydı insanlar da, herkesin ne derece çığrından çıktığını görseydim. Ben mi? Dilimi çıkararak yürümüyorum elbette ama tepkilerini saklamayı beceremeyen veya nasıl algılandığına karşı en ufak bir düzeltme yoluna girmeyen biri olarak tüm bu olan onca şeyden müthiş rahatsızlık duyuyorum.. Yine işin tuhaf ve paslı kapıları tüm bu kirliliğin arkasında deliliğe açılmıyor mu işte orada kilitleniyorum. Son zamanlarda bir moda halini aldı. Dünyevi sıkıntılarının su geçirmez tarafına bir terim uydurdu insanlar. Şimdi onu bozdurup bozdurup harcıyorlar. İlaçlar, çok tutulmamış yazarlar ve onların eserleri, az bilinen gruplar ve alışılagelmedik giyim zevkleriyle sanki deliliğin birer mensubuymuş gibi davranıyorlar. Tüm bu insanların sadece beğenilme kaygısıyla her yere el atmaları ironi değil de nedir? Haydi hep birlikte tekrarlıyoruz. Hafızalarımıza yeni bilinmedik kelimeler kazanarak klişeyi klişeleştirmek adına..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder