8 Ekim 2012 Pazartesi

Karanlık çöktü..

Karanlık çöktü. Şimdi her şey açığa çıkabilir. Tüm kapılar açılsın ve aksın pislikler sokaklara. Duvarların arkasında güven bulan bedenlerse geceye övgüler yağdırsın. Oysa bir kapı değil mi tüm huzuru yıkan? Tek bir adımla değişiyor yaşam. Tek bir adımla hormonlar giriyor devreye. Tek bir adımla şuurunu yitiriyor insan. Adımlar. Adımlar, adımların ötesini görebilmeyi gerektirmiyor bazen.

İnsanın aklındaki huzurlu fikirler bile, yer kendini bulana kadar sürüyor. Olurların peşine atılan ip gibiyiz. Biz ve düşüncelerimiz. Notre Musique'deki gibi çek ve tersine çevir. Burada hayal ürünü kesinlik değil. Belki de en gerçek olandır da bizden kaçıyordur. Hayallerin kabusu olduğuma inanmak, düşmesi kolay bir uçurumun başlangıcı gibi.

Doz aşımı bu yaşam. Fazla alan ölüyor. Çok da üzerine düşmemek, düşünmemek gerek. Bu duygu beni sardıkça kederlerimden kopuyorum, koptum. Gitgide artan kocaman bir evren ve küçülen beden.. Buraya şöyle bir göz atıyorum. Kopmamın önüne geçecek her adımı attım ama yine de düşüşü engelleyemedim. Bu yeryüzüne nasıl düştüysem şimdi başka bir evrene sürükleniyorum. Sonra bir başkası. Kendim olmaktan çıkana kadar sürüp giden bir savaş. Theseus bile anlamlandıramaz bu halimi. Eğer bunu düşünseydi gemisini bile yakardı çok geçmeden..



Yazıya not: Uzun soluklu şarkı ve kısa süreli sen. Yakın zamanda kalkacaksın tedavülden.