18 Haziran 2017 Pazar

Sıkılganlığın bahanesi..

Hiç ses yok..

Uzakta kıyamet kopuyor. İçine girince baş döndüren türden uğultu. Boş. Benim kadar bunalıyor dışarısı. Sıcakların arkasına bakmadan koşarak geldiği günlerdeyiz..Baş döndürecek derecede gürültülü sıcaklar. Havanın üstümdeki hükmü böylesine yoğun. Yine de ondan daha yoğun yaşadığım duygulardan biri de yaklaşık 13-14 yıldır beni içine alan soyutlanma ve sonuçta yalnız bırakılma durumu.. Bu sayısal anlamda bir uzaklık olabildiği gibi nitel anlamda da kendisini var etmedi değil.. Ama sanırım hep bir bahaneydi. "Sıkılganlığın bahanesi." Başkasının buna hiçbir zaman hakkının olmaması gibi.. Dünyanın üzerimne yıktığı türlü karmaşayı halledebilmişken hala daha evdeki ampul sayısına denk gelemeyecek ayaklı varlıkların bu konudaki zihin devinimine sahip olamadım..

Şeffafken katı cisme toslamak.

Bir tür parlak yüzey. Aldatıcı.. Bunu görebilmek için içinden geçmeye yani karışmaya gerek duyacak türden. Gelgitlerinin kapalı ,mat sayılabilkeceği alanda parladığı ve kendini bulduğu biçim. O saatten sonra da kimse kendi değil.

Koza..

Çok sevdiğim bir dostum vardı. Hatta hayattaki tek dostum diyebileceğim kadar severdim. Ne yapıp yapmadığım önemli değil. İşin içine geçmiş zaman ekleri girince ne olursa olsun boyut değişiyor. Şimdi anlıyorum ki beni ben olduğum için değil de yalnız olduğum için seven onca şey... Burası uzar sona atladı. Attı kendini..

Tanınmamak..

Ne alakası var modern dansla müziğin? Kulağıma hoş gelen her müziği dinlemem, dinleyeni de sevmem ama yine de iyi müzik dinlerim ve henüz sesimi kimse duymadı..

Uzaklaşmak..

Kolay. Sahip olduğun teknolojik aleti bir kenara bırak. Al sana uzaklaşmak, soyutlanmak.. Keşke böylesine kolay olabilseydi. Artık his okuyan zihinlerimiz var. Sen artık şöyle - böyle düşünmüyorsun?

NE DÜŞÜNDÜĞÜMÜ KİM NEREDEN BİLİYOR?

İtham ve bitiş..

Sonuçta beni yadsıyan ve saygısızlaşan bir toplumun içindeyim. Her şeyiyle beraber. Günümüz modern sayfaları ve üç-beş kelimeyle ve hatta bazen karşılıksız biçimde ağzımıza sıçan bir saygısızlık. Sen hiçbir şeysini böylesine derinden, acılı ve sonrasında anlaşılabileceği şekilde hissettiren. Ama geçti. Hırsızlıkların ve egonun hırpalanışı buraya kadar..