30 Kasım 2018 Cuma

Başka bir aşk hikayesi..

Kuzeylilerin soğuk insanlar olduğunu söylerler. Mimiklerinde gediz deltası oluşturmadıklarından olsa gerek ki böyle bir kalıp içine girmişler. Gel  gelelim bu suratsızlıklarının ardında oldukça içten, yeşilin mükemmel bir tonu saklı kalmakta.. Daha önce Farvel Falkenberg ve Englar Alheimsins'de de yaşamıştım benzeri hisleri.. Her neyse..

Konu yine oldukça sıradan (bana göre). Bir gün ailesiyle yolculuk yaparken yaralanmasına sebep olduğu kadının yanına hastaneye gitmesi ve sevgilisi rolünü üstlenmesiyle başlıyor film. Akabinde olaylar gelişiyor. Devamında ise aldatmak, aldatılmak, sevgi, obsesyon gibi kavramların da temellerini sorgularken buluyor insan kendisini. Eh zaten tüm olaylar da bir tür sıradanlık içinde gizli değil midir?

"Yapamam. Birlikte her açıdan mutluyuz ama bu yeterli değil. Her şey çok sıradan. Hayat bir cumartesi alışverişinden daha fazlası. Ben bundan fazlasını istiyorum." derken aslında hepimizin içindeki dönemsel açlığa da perde aralıyor sanki. Evet kabul aldatmanın aklanabilir tarafı yok ama hangimiz düşündüğümüz  sıradanlığın peşinde teneke kutu gibi sallanmak istiyoruz ki? Eylemlerimiz değişim için ve bu esnada bir şeyler kırılıyor.

Sonra filmin açılışı ile bitişinin aynılığı fakat aslında ikisinin de insan zihninin farklı köşelerini hedef alıyor oluşu. 1. aşk sahnesinde kahramanımız yerde yatarken şunlar dilinden dökülüyor:

"İşte burada yatıyorum. Yağmur yüzüme yağıyor. Ama hiçbir şey hissetmiyorum. Bir dakika içinde ölüm şeklimi belirlemek için beyaz bantı getirecekler. Güzel bir sahne: Yağmur altındaki kurban. Parlak bir ışık, jilet kadar keskin. Bir kadın. Her zaman bir kadın olmalıdır. İşte burada. Sevgili Mette. Nereye gittiğimi bilmiyorum. Sadece dünyaya arkamı dönmüş uzaklaşıyorum."


Genellikle korku, gerilim bazlı film çeken yönetmen Ole Bornedal'ın elinde aşk filmiyle başlayan "Kærlighed på film" yine aşk filmi şekilde bitiyor belki ama karakterlerin, kurgunun ve elbetteki Danimarka'nın mükemmel doğası bir çok şeyi değiştiriyor.

https://www.imdb.com/title/tt1024942/?ref_=wl_li_tt

Benim puanım: 8/10

15 Kasım 2018 Perşembe

Hep.

Eğlence.
Fakat ne eğlence!
Odada elime geçen her nesneyle
Dolup taşarak
Beynimin içinde hepsini dağıtarak
Umrumda değil!
Biri yerde kablonun üstünde
Fakat şenlik var etrafta
Beynimde
Dört duvar neşeyle birbirini kucaklıyor
Tek bir koku
Odada
Yayılmakta
Suçluyuz;
Bu dünyanın kahrını çektiğimiz için
Üzgünüm;
Daha başka bir yaşam hayalimdi..