17 Mayıs 2015 Pazar

..

Bu sıcak, insanın kendini hangi mevsimine uyandıracağını bilemeyecek kadar belirsiz. Beyaza vuran göz alıcı sıcak gözlerimizi mi yaşartsa yoksa akşamın serinliği hangi kuytu köşede ısınacağımızı mı belirlese billinmez. Üstelik ağaç da oyulmuş ve devrilmek üzereyken. Son kalan yapraklarını yere seriyor. Bir yeri terketmek gibi. Geçenlerde küçük bir kız kendini kalbinden vurmamış mıydı? Yere düşen yapraklar benim de kalbimde bir ok gibi yara açıyor. Nereye gitsek başka bir yeri terkediyoruz. Geri döneceğini bil ya da bilme. İnsan o anki eyleminden sorumlu ne de olsa. Derin derin soluklanmak keşke tüm dikenleri dışarı atabilseydi. Belki bu sayede çaresizliğimizden biraz olsun arınabilirdik. Yine de bir parça kaybetmek sayılmaz mı bu? Her şey ne kadar hızlı ilerliyor. Ellerimi uzatana kadar çoktan bir gemi paslanıyor su altında..