8 Nisan 2013 Pazartesi

Beni duyman için daha ne kadar bağırmalıyım?!

Gecenin karanlığından daha koyu bir günün perdesi aralanıyor. Yüksek zihinlere bahşedilmiş kırıntılar arasında soluksuz kalınan günlerin sabahı daha farklısını göstermiyor insana. Alış, alış, alış. Yoksay bir sonraki şarkıya kadar. Bir sonraki saçma film. Ondan sonra kitaplar arasındaki kül ol. Bir yapraktan neyim eksikti de insan şeklinde salındım yeryüzüne? Bir dal parçası ki benden daha mutlu olduğu yerde. Ayaklarım uçsuz bucaksız okyanusları aşabilecekken ne diye böylesi bir ürperti doldu oraya buraya? Ben ben olmak istiyor muyum beynimle, uzuvlarımla. Ben ben olmak istiyor muyum yürüyenlerin arasında. Ben ki benden çok uzak bir yerdeyim. Ben ki sizden kaçmak için değil ayaklarımı her şeyi ortaya koydum. Lamba bile beynimin sönmekte olan yıldızın enerjisinden kafayı bulmuş, titreyip duruyor. Oysa daha iki saat öncesine kadar gözümü alıyordu. Neyse. Yarın, gecenin karanlığından daha koyu bir gün olacak. Ve ben birilerini parçalamadan günü sonlandırırsam tanrının varlığına inanacağım.

Bir şeytan ki insanın günahları altında kötü damgası yemiş. Oysa her gün bir sürü şeytan, içindeki başka şeytanlarla yanımızdan geçip gidiyor..

2 yorum:

  1. kötü ve daha kötü. her tarafı karanlığa boyayıp duruyorsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eleştiri için sağol. Fakat ben etrafı boyamıyorum, bana yansıyanı aktarıyorum. Karanlık ya da depresif. Beğenilme kaygısı olmadan, at koşturduğum bir mekan burası.

      Sil