18 Ocak 2012 Çarşamba

İçinden konuşmak..




Bakıyorum.. Günlük kelime sayısı diye bir şey yok burada. Ne kadar zeka, aptallık önemsiz. Sadece bakıyorum, izliyorum. Birileri konuşuyor. Dinliyorum. Tuhaf bir duyguya kapılıyorum. Bazı insanların cümlelerinde kasılıyorum. Konuşsam tüm bunlara meydan okuyacakmışım gibi bir güç hissediyorum. Ama çok olmadan bu düşünceden vazgeçiyorum. Fazla yorgunum, evet. Başkalarına oluyor mudur bu durum acaba? Birileri konuşurken onu dinlemek ve kasılmak ya da yüzde tebessümün oluşması. Sanki içimizden geçen kelimeleri buluyorlarmış gibi. Ya da inatla düşünmek ve söylemek istemediklerimizi. İçimden konuşuyorum. Kendimle. İtiraf etmeliyim ki dışarıya salınan sesleri düşüncesizce buluyorum günden güne. Çığlıkları buna dahil etmiyorum elbette. Onların tüm bunlardan ayrılan keskin bir tarafları var. Suskunluk gibi. Zaten ikisi aynı kapıya çıkmaz mı? Yorgun, kaymış bakışların kilitlendiği noktaya. Belki bir uçurumdur.

Sadece daha fazla sessiz..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder